“Kamu müteahhitleri zor günler yaşıyor”

Konuya ilişkin açıklama yapan ATO Başkanı Menevşe, “Bilindiği üzere 22.01.2022 tarih ve 31727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un içinde bulunduğu Torba Yasanın 11. Maddesine göre, kamu inşaatlarında fiyat farkı verilebilmesi hükmü getirilmiştir. Çıkarılan bu kanuna göre verilen fiyat farkı uygulaması, gerçek piyasa şartlarının oldukça gerisinde kalmış olup, müteahhitlerin sıkıntısını gidermeye yetmemiştir. Mevcut teklifin 1 Temmuz 2021 - 31 Aralık 2021 tarihleri arasını kapsayan hak edişler için fiyat farkı ödemesini içerdiğini belirten Başkan Menevşe açıklamasının devamında, “Döviz kurlarındaki olağanüstü dalgalanmalar ve yüksek enflasyon nedeniyle; demir, çimento, kereste, alüminyum, izolasyon malzemeleri, kablo gibi elektrik malzemeleri, tüm tesisat ve mekanik malzemeler başta olmak üzere pek çok inşaat malzemesinde aşırı fiyat artışları yaşanmış ve mevcut fiyat farkı hesaplama sistemi, reel fiyat artışlarından kaynaklanan farkları karşılayamaz duruma gelmiştir” dedi.

ATO Başkanı Atila Menevşe, “Kamu müteahhitlerinin bu sorununun çözülmemesi devlet bütçesine büyük bir yük getirecektir. Müteahhitlerin batması durumunda yarım kalan işlerin yeniden ihale edilmesi halinde güncel maliyetlerle işin 2-3 katına ihale edilebileceğini, bu durumda da kamunun daha büyük oranda zarar edeceğini vurgulamak isterim. İnşaat maliyetleri yüzde 200-300 oranında artarken, firmaların bu şekilde işlerine mevcut fiyatlarla devam etmeleri mümkün değildir. Böyle giderse sektördeki pek çok firmanın iflası kaçınılmaz görünüyor. Firmaların iflası ile devletin yatırımlarının yarım kalacağı ve milletin hizmetine girecek yatırımların gerçekleşmemesiyle zararın ülkeye ve milyonlarca sektör çalışanına olacağı da unutulmamalıdır. Bu durum sadece firmaları değil, kamu maliyesini de olumsuz yönde etkileyecektir. Binlerce kişinin ekmek kapısının kapanmasını önlemek için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Türkiye’deki 80 bine yakın müteahhittin ticari faaliyetlerinin durması demek, bir milyona yakın işçinin doğrudan işsiz kalması demektir. Bunun ekonomik ve toplumsal sonuçları maalesef ağır olacaktır. Kamuya iş yapan müteahhitler için en ivedi şekilde adil bir fiyat farkı ve süre uzatımı verilerek, firmaların ayakta kalabilmeleri sağlanmalıdır”' diye konuştu.