“ Bugün dersimiz LAİKLİK”

ALİ BOZ/ ELİF HALLAÇOĞLU / özel haberi

Bu yasalarla din temelli devletin yerini laik devlet almış, dinin siyasete alet edilmesi engellenmiş, akıl ve bilim rehberimiz olmuştur.” dedi.

“LAİK BİR CUMHRİYET”

Ergin yaptığı açıklamada, “ Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle "aşama aşama" gerçekleşecek olan Cumhuriyetimizin "laik ve demokratik bir cumhuriyet olabilmesi için kişi, zümre ve aile hükümranlığının ortam bulduğu hilafetin kaldırılarak egemenliğin kayıtsız şartsız millete verilmesi; din ve ordunun siyasetten ayrılması; mektep, medrese, azınlık okulları ve yabancı okullarla dağınık bir görüntüye sahip olan eğitim öğretimin birleştirilmesiyle çağdaş cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi tamamlanmış oldu.” diye konuştu.

TEVHİD-İ TEDRİSAT LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİN TEMİNATIDIR

Ergin konu ile ilgili yaptığı açıklama şunları söyledi. “ 17 Temmuz 1921’de yapılan ve ilk eğitim şurası olarak kabul edilen 1.Maarif Kongresi’nde Atatürk; “Eğitim, memleketin çocuklarının birlikte ve eşit olarak kazanmak zorunda oldukları bilim ve fendir” sözü ile Cumhuriyetin eğitim sisteminin nasıl olması gerektiğine işaret etmiştir. 3 Mart 1924, TBMM’de üç devrim yasasının kabul edildiği ve devrimci cumhuriyetin hedeflerine ulaşmada önemli bir kilometre taşı olan dönüşümün tarihi olarak kayıtlara geçmiştir. Ulusal birliğin mihenk taşı Tevhid-i Tedrisat ile ülkedeki eğitim kurumları tek elde toplanmış, Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılmasıyla modern hukukun önü açılmış ve Halifeliğin kaldırılmasıyla da laik devlet mekanizması için en gerekli adımlardan biri atılmıştır.”

“ LAİK EĞİTİM SİSTEMİ KALDIRILMAK İSTENİYOR”

Ergin açıklamasının devamında şöyle konuştu. “Ulusal egemenlik ile bağdaşmayan ve toplumsal gelişmenin önünde engel olan çağdışı kurumlar kaldırılmış, devletin ve toplumsal düzenin akla ve bilime dayalı ilkelerce düzenlenmesinin yolu açılmıştır.98 yıl önce çıkarılan 3 devrim yasası ile İslam coğrafyasındaki ilk laik ülkeyi kurarak bulunduğu bölgede örnek olan ülkemiz, ne yazık ki bugün, AKP iktidarının laikliğe ve cumhuriyet devrimlerine karşı antidemokratik uygulamaları ile karşı karşıyadır. Akılcı ve bilimsel düşünen, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişiliği gelişmiş, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve üretken bireyler yetiştirmek; Türk Milli Eğitimi’nin temel amaçları arasında yer almaktadır.  Ancak siyasi iktidarın hedefi, öğrencileri cemaatlerin ve tarikatların kucağına iterek çağdaş, bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemini ortadan kaldırmaktır. Devrim Kanunlarıyla eğitimden eli çektirilen tarikatlar, bugün vakıf/dernek maskeleriyle yeniden eğitime sokulmuştur. Bir başarısızlık abidesi olan dini eğitim ağırlıklı İmam Hatipler yaygınlaştırılmış, dini eğitim veren özel kurumlar bizzat iktidar tarafından teşvik edilmiştir.”

“İLAN EDİYORUZ”

Eğitim-İş Adana 1 Nolu Şube Başkanı Seher Ergin, “Eğitim-İş, Atatürk ilke ve devrimleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik ilkesi üzerinde yükseldiğinin bilinciyle, laiklik ilkesinin korunmasına büyük önem verir. Kişilerin inanç ve vicdan özgürlüklerini savunurken, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanmalarını ya da baskı altına alınmalarını da kabul edilemez bulur. Bu nedenle de ülkede yaşayan herkesin çağdaş, bilimsel, laik, demokratik, eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkı olduğunu savunur ve bu hakkın yaşama geçirilmesi için mücadele eder. Bizler! Eğitim-İşli öğretmenler olarak, 3 Mart Perşembe günü, derse girdiğimiz her sınıfta devrim yasalarını, o yasalara tekrar kavuşmanın önemini öğrencilerimize anlatacağız! Onlara 98 yıl önceden gelen bilge bir sesle sesleneceğiz: “Uygarlık yolunda yürümek ve başarılı olmak yaşamın şartıdır!” diye konuştu.