“Öğretmenlik öğretme sanatadır”
ALİ BOZ/İMRAL ÜSKÜPLÜ / ÖZEL HABERİ
Seçimin yaklaştığı bir süreçte iktidarın halen bir oyun peşinde olduğuna dikkat çeken Eğitim İş Adana 1 Nolu Şube Başkanı Ergin şunları söyledi. “ 3600 ek gösterge, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için ek ödeme yapılması gibi kulağa hoş gelen fakat içi boşaltılmış söylemlerle kamuoyu oyalanmaktadır. 3600 ek göstergenin ve kariyer basamaklarının (uzman öğretmenlik/başöğretmenlik) 7 yıl önce düzenlenen 19. Milli Eğitim Şura kararlarında da yer aldığı unutulmamalıdır. Uzman öğretmenlik-başöğretmenlik düzenlemesinin yarattığı haksızlığın üzerinden 16 yıl geçmiş olmasına rağmen, Cumhurbaşkanı’nın bu haksızlığı görmezden gelerek 20. Milli Eğitim Şurası’nda aynı mağduriyeti dile getirmesi kabul edilemez. Meslek kanunu ile düzenleme yapılacağı açıklanan uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikle ilgili sınavın getirilmesi doğru bir yaklaşım olmayıp, yıllarca dile getirdiğimiz gibi ek ödeme, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları kullanılmadan ve kıdem esas alınarak tüm öğretmenlere yapılmalıdır. Verilen başöğretmenlik ve uzman öğretmenlik unvanları ise kesinlikle kaldırılmalıdır.”
Türkiye’nin de imzaladığı ILO-UNESCO ortak belgesi olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi 146 maddeden oluştuğunu belirten Seher Ergin şöyle konuştu. “ Bu belge; öğretmenlerin salt okul içinde değil toplum içinde de yerine getirdikleri işlevlerin taşıdığı önemi uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen bir belgedir. Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesinin benimsenen ortak ilkelerinde; öğretmenliğin uzmanlık isteyen bir meslek olduğu, öğretmen adaylarının yetenekli kişilerden seçilmiş olması gerektiği ve öğretmen örgütlerinin dünya öğretmen örgütleriyle dayanışma içinde olmasının sağlanması gerekli olduğu vurgulanmıştır. Öğretmenlik öğretme sanatıdır. Öğretmen sadece bilgiyi aktarmaz. Öğrenciye yaşamayı, sosyalleşmeyi ve hayatı öğretir. Eğitimin temel amacı mutlu bireyler yetiştirmektir. Diğer meslekler gibi öğretmenlik mesleğinde de belli aşamalar ve uzmanlaşma (ustalık) söz konusudur. Ancak meslekte geçirilen süreçte öğretmenliğin basamaklandırılması yanlış bir uygulama olacaktır. Bu uygulama öğretmenler arasındaki çalışma barışını bozacaktır. Veli-öğretmen ve okul yöneticileri arasında yeni sorunlar ortaya çıkmasına neden olacaktır.”
AK Parti iktidarının amacının öğretmenlik mesleğinin itibarını artırmak değil, eğitimi kendi ideolojik çizgisine çekerek piyasacı bir anlayışla yönetmek olduğunun altını çizerek “ Yapılması planlanan düzenleme ile 1739 sayılı yasa ile güvence altına alınan Türk Milli Eğitim sisteminin en temel amacı olan “Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek” şeklindeki maddesi ile 657 sayılı yasa ile güvence altına alınan ve Cumhurbaşkanı tarafından rahatsızlı noktasında sürekli dile getirilen çalışma hayatımıza ilişkin güvencelerimize dokunulması olduğu anlaşılmaktadır. Eğitim-İş olarak diyoruz ki; öğretmenliğe en çok zarar veren, onu en çok değersizleştiren AKP iktidarından, öğretmenin ihtiyaçlarına cevap verecek, öğretmenin lehine olacak bir “Meslek Kanunu” beklemiyoruz. AK Parti iktidarının yapacağı ve eğitim ile öğretmenlik mesleğine zarar verecek düzenlemelerin karşısında olacağımızı bu noktada, yasal, anayasal ve uluslararası sözleşmelerden gelen örgütlülüğümüzün verdiği tüm hakları kullanarak mücadele edeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.”