Hayırsever Mehmet Güven depremzedeleri yalnız bırakmıyor
>> SABİT ÖZKESER
DEPREMZEDELER ÇADIRDAN
KONTEYNERE GEÇTİLER
İhtiyaç sahibi kişilere yaptığı yardımlarla dikkati çeken hayırsever iş insanı Mehmet Güven, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen şiddetli depremin ardından kalacak yer bulamayan ve çaresiz kalan hemşerilerini o günden bu yana, her türlü ihtiyacını karşılayarak ağırlamayı sürdürüyor. Depremin yaşandığı ilk günlerde Adana’da Yeşilköy ile Bahçe bölgesinde 3 ile 4 bin arasında kişiyi önce çadırlarda, sonra ise kurulan konteynerlerde ağırladıklarını anlatan Güven, “Bu insanlar yaklaşık 8 ay kaldılar ve burada çadırda kaldılar. Daha sonra çadırlardan çıkıp, kendi imkanlarıyla kurdukları konteynerlerde kalmaya başladılar” dedi.
“ELEKTTRİK FATURALARI İLE
HER TÜRLÜ İHTİYAÇLARINI KARŞILIYORUZ”
Hayırsever İş İnsanı Mehmet Güven, “Biz kullandıkları elektrik faturalarını ödemenin dışında her türlü ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. Depremin ardından yaz ayının gelmesi ve okulların açılmasıyla birlikte çocukların eğitim-öğretime başlaması, burada kalanların sayısını azalttı. Şu anda devamlı olarak 100 ile 150 arasında kişi Yeşilköy ve Bahçe bölgelerinde kalıyor. Çoğu insanlar geri döndü ama hafta sonları yine gelerek burada kalıyorlar. Hafta sonları kalanların sayısı yaklaşık 500’ü buluyor. Kaldıkları konteynerleri kontrol ediyorlar, temizliyorlar. Çünkü; Antakya hala sallanıyor. Ayrıca o büyük yaşadıkları deprem felaketinin korkusunu da yaşıyorlar” diye konuştu.
“BU İNSANLAR BİZİM MİLLETİMİZDİR,
BİZİM KARDEŞLERİMİZDİR”
Alevi kanaat önderi hayırsever iş insanı Mehmet Güven, kendilerinin bu insanlara kucak açmaya devam edeceklerini vurgulayarak, “Bu kişiler bizim milletimizdir, bizim kardeşlerimizdir. Biz bu vatanın çocukları solarak elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Herhangi bir karşılık, çıkar veya bir amaç için değil bu yardımlar. Biz vicdani görevimizi yapıyoruz. Bu insanların kahvaltısını, öğle ve akşam yemeği olmak üzere her türlü ihtiyaçlarını bir açık büfe gibi karşılıyoruz. Helali hoş olsun” dedi.
“BEN BİR ALEVİ MÜSLÜMAN OLARAK
ALEVİLİĞİMLE İFTİHAR EDİYORUM”
Güven, “ ‘Bu güç nereden’ diye soracak olunursa öncelikle bütün insanlar bilsin ki ; ben bir Alevi Müslüman olarak Aleviliğimle iftihar ediyorum. Bu yapılan yardımlar Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beyt’in faziletlerindendir. Onların hatırı için yapıyoruz ve severek yapıyoruz. Biz bu vatan çocuklarıyız. Biz hiç kimseyi ayrım yapmadık ve yapmayız da. Mesela bazı insanlar depremden dolayı Antakya’dan b.uraya gelemedi. Ama biz buradan Antakya’ya TIR’larla kumanya gönderdik. Burada bize en büyük yardımı ilk günlerde İzmir’e atanan bir önceki Valimiz Süleyman Elban, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, bir önceki Karataş Belediye Başkanı Necip Topuz, AK Parti Yumurtalık İlçe Başkanı, Kaymakamımız da yaptı. Ayrıca İçişleri Bakan Yardımcısı Av.Mehmet Sağlam da bizim buraya gelerek, depremzedelerimizin yanında olduklarını belirttiler. Hepsine binlerce kez teşekkür ederim. Şu anda ise eskisi gibi değil, ara sıra yardım gönderiyorlar, unutmuyorlar. Bahçe köyünde de 60’dan fazla depremzede var. Onlara da gereken yardımı yapıyoruz” diye konuştu.
“BİZİM YANIMıZA GELEN DEPREMZEDELERE
‘HADİ GİDİN’ DİYEMEYİZ”, ‘HOŞ GELDİNİZ’ DERİZ”
Kendilerine gelen depremzedelere “Hadi Gidin” diyemeyeceklerinin de altını çizen Mehmet Güven, “Burada kalan bazılarının evleri yıkılınca başka kalacak yerleri de olmayınca konteynerlerde kalmaktadırlar. Kimileri ise çadır da kuruyor. Daireleri var olan ise Antakya’ya gidip, prefabrik evler kurdu. Dediğim gibi; halen deprem sendromunu yaşıyorlar ve korkuyorlar. Bunu henüz atlatmış değiller. Onun için kim gelirse ‘hoş geldiniz’ deriz. Yaşadığımız şu felaketlere karşın bugünler süper iyi günler. Benim düşündüğüm daha Antakya’da beklenen deprem olmadı ve yolda geliyor. İnanıyorum ki; gelecek olan deprem ne konteyner ne de taş üstüne taş kalmayacak. Her an büyük depremler olabilir. Bundan sonra herkesin daha dikkatli olması gerekir. Bilindiği gibi; pandemi geldi, belalar çoğaldı, depremler geldi. Dünyanın gidişatı artık iyiye değil, kötüye gidiyor. Her an bir şey olabilir” dedi.