TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı Tehlike kapımızda
>> SABİT ÖZKESER
“ZARARLI NİMF VE ERGİNLERİ BİTKİ
ÖZSUYUNU EMEREK BESLENİR”
15 gün önce gerçekleşen genel kurulda ZMO Adana Şubesi Başkanlığı görevine seçilen Ahencan Tayakısı, yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla basın mensupları ile bir araya geldi. Başkan Tayakısı, Turunçgil Psyllidi (Diaphorina citri) hastalığı ile ilgili tehlikenin kapılarında olduğuna dikkat çekerken, “Turunçgil psyllidi’nin orjini Asya olup günümüzde Afrika, Kuzey ve Güney Amerika, Okyanusya, Suudi Arabistan’a yayılmış ve Avrupa kıtasında ise Fransa’da tespit edilmiştir. Ülkemize en yakın tespit edildiği noktalar ise İran, İsrail ve Güney Kıbrıs’tır. Zararlının nimf ve erginleri bitki özsuyunu emerek beslenir” diye konuştu.
“HASTALIK, DALLARDA GERİYE DOĞRU ÖLÜM,
GELİŞME GERİLİĞİ VE AĞACIN KURUMASINA YOL AÇAR”
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü’nden Prof.Dr. Serdar Satar ile görüştüklerini de anlatan ZMO Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı,”Direk olarak bitkiyle beslenmesinin yanısıra turunçgillerde yeşillenme (Greening) olarak bilinen hastalığı, hastalıklı bitkiden alarak sağlıklı bitkiye taşırlar. Bu şekilde neden olduğu zarar diğer zarar tiplerinden çok daha önemlidir. Turunçgil psyllidi bu hastalık etmenlerini turunçgiller arasında taşıyarak vektörlük yapmaktadır. Bu hastalık, turunçgil bitkilerinde dallarda geriye doğru ölüm, gelişme geriliği ve sonunda ağacın kuruması dahil olmak üzere ciddi zarara neden olur” dedi.
“TÜRKİYE’YE HENÜZ BULAŞMADAN
ACİL ÖNLEM ALINMALI”
Hastalığın Türkiye’ye henüz bulaşmadan acilen önlem alınması gerektiğini ve karantina uygulanmasını isteyen Tayakısı, Simptomlar ilk olarak ağaçların bir sürgününde veya bölgesinde meydana gelen yaprak beneklenmesi ve kloroz olarak ortaya çıkar. Hastalık etmeni ile bulaşık ağaçlarda meyvelerin boyutu küçük, kalitesiz, ortadan kesildiği zaman orantısız ve tadı acıdır. Bazı meyveler gelişimini tamamlayamaz erken dönemde yere düşer, büyüyen meyvelerin ise renk alması tam anlamıyla gerçekleşmez. Bu hastalık ile ülkemiz Doğu Akdeniz Bölgesi’nde yaygın olan Stubborn veya yediverenleşme hastalığının simptomları benzerdir ve birbiriyle karıştırılabilir. Turunçgil yetiştirilen bölgelerde önemine bakıldığında, yeşillenme hastalığı Amerika ve Afrika’da milyonlarca ağacın kaybına neden olmuştur” diye konuştu. ZMO Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Florida’da yapılan bir çalışmada beş yıllık dönemde 1,7 milyar dolarlık bir üretim kaybına sebep olduğu tahmin edilmiştir. Hastalığı turunçgiller arasında taşıyan iki vektörden biri olan turunçgil psyllidi’nin erginleri yaklaşık olarak yaprak biti boyutundadır. Yumurtalarını özellikle genç sürgünlerin uç kısımlarına veya yaprak kulakçıklarına bırakır. Turunçgil çeşitlerine göre yaklaşık olarak 362 ile 858 adet yumurta bıraktığı gözlemlenmiştir. Zararlı 25°C yaklaşık olarak 17 günde yumurtadan ergin döneme gelmektedir. Erginlerin ömür uzunluğu ortalama olarak 40-48 gün tespit edilmiştir.Ülkemizde varlığı tespit edilmemiş olan turunçgillerde yeşillenme hastalığı ve vektörü turunçgil psyllidi için karantina tedbirlerinin alınıp ülkemize girişlerinin önlenmesi uygulama olarak yapılabilecek en kolay yöntemdir. Zararlı ve hastalık ile bulaşık ülkelerden mümkün olduğunca üretim materyali getirilmemesi, eğer getirilecekse kontroller en üst seviyede tutularak ithalatın yapılması önem arz etmektedir. Ancak bu yöntemin uygulanabilmesi için karantina müdürlüklerinde çalışan personellerin zararlı ve hastalık ile ilgili yeterli bilgiye sahip olması ve bilinçli bir şekilde davranması gerekmektedir. Tüm önlemlere rağmen zararlının ve hastalığın ülkemize girişi gözlenirse ilk tespit edildiği bölgede yayılım gerçekleşmeden yoğun ilaçlama programının uygulanması ve hastalıklı bitkilerin sökülerek imha edilmesi gereklidir.Bu amaçla;
1)Gerek danışman gerekse bakanlık personeli olarak çalışan ziraat mühendislerinin zararlıyı iyi tanıması ve görüldüğü andan itibaren hızlı bir şekilde en yakın Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine giderek bildirmesi, yapılması gerekenlerin başında gelmektedir.
2)Tarım İl veya İlçe Müdürlükleri, zararlının görüldüğü noktanın etrafında yaklaşık 500 m çapında dairesel alanda etkili insektisitler ile yoğun ilaçlama programı uygulamasını düzenli bir şekilde yapması veya yaptırması gerekmektedir. Hastalık etmeni ile bulaşık olduğundan şüphelenilen bitkisel materyallerin ivedilikle sökülerek imhası gerçekleştirilmelidir.
3)Yoğun ilaçlama işlemleri tamamlandıktan sonra bölgede zararlının en az 3 ay süreyle sarı yapışkan tuzaklarla, hastalığın ise gözlem ve moleküler yöntemlerle birlikte takip edilmesi gereklidir.
Yukarıda bahsedilen önlemler alınıp uygulamalar yapıldığı taktirde Turunçgil psyllidi gibi zararlılar ülkemize giriş yaptığı yerde durdurma için bir şansımız olabilir kanaatindeyizdir. Tüm bunların yapılabilmesi için de ivedilikle gerekli kişilere eğitimler düzenlenerek bilgi verilmesi şarttır.”