Bu yıl 30’uncusu gerçekleştirilecek olan Adana Altın Koza Film Festivali, bundan tam 54 yıl önce, 1969 yılında başlamıştı. 18-24 Eylül 2023 tarihleri arasında çok yoğun bir programla yapılacak olan festival, titiz bir ekiple hazırlandı.

30. Festivalin başlamasına sayılı günler kala Adana Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Altınkoza A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin Orhan’dan festivalle ilgili çeşitli değerlendirmelerde bulunmasını istedik.

İşte ilk sorumuz:

Sayın Orhan,  bu yıl ki festivalin önemimi sizce nedir?

Hüseyin Orhan-Cumhuriyetin 100. yaşında Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivalinin 54. yılında 30. su ile sanatseverlerin beğenisine sunulacak olması bu yılki festivale ayrı bir önem ve heyecan katmaktadır.    

 Cumhuriyet sinemasının son yarım asırdan fazlasının belleğine sahip olan festival, bu süre boyunca hem Türk sinemasının gelişimini desteklemiş hem de sanatı ve sanatçıyı halkımızla buluşturma görevini üstlenmiştir. Bu yönü ile festivalin kendisi Türk sinema tarihinin en prestijli parçalarından biri haline gelmiştir.
Sayın Orhan, 54. Yılındaki festivalin yolculuğunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hüseyin Orhan -Festival bu uzun tarihi geçmişi ile birlikte aynı zamanda Türk sinema tarihini koruyan bir belleğe dönüşmüştür. Festivalin hemen öncesinde başladığımız Festival tarihi boyunca ödül almış film yönetmen ve oyuncularından oluşan sosyal medya içeriklerine gösterilen yoğun ilgi ve hatta sinemaseverlerin 1969’dan günümüze "büyülü bir yolculuğa çıktıklarını" ifade etmesi sanatseverler için festivalin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Sayın Orhan, festivalde sadece film gösterimleri mi olacak? Başka kültür ve sanat faaliyetleri de var mı?

Hüseyin Orhan- Festivalin 54. yılında bu tarihi misyonun gereği olarak, iki önemli yayını da sinema dünyasına hediye edeceğiz. Türkiye’nin en önemli sinema yazarlarından Burçak Evren’in kaleme aldığı Cumhuriyetin 100. yılına özel “1923-2023 CUMHURİYETİN SİNEMASI ve 1914-2023 BAŞLANGICINDAN GÜNÜMÜZE SİNEMA DERGİLERİ“ kitapları hem sinemaseverler için hem de akademik çalışmalar için kaynak niteliğinde olacaktır.        

Festivalin Türk sinemasına başka ne gibi katkıları olmuştur veya olacaktır?

Hüseyin Orhan-Son yıllarında Festivalde özellikle genç yönetmenlerin ilk ya da ikinci filmlerinin yarışmaya hak kazanıp ödüllerle dönmesinin sinemadaki farklı bakış açılarını ve çeşitliliği arttırdığını düşünüyorum. 

Bu yıl ki festival afisi tasarlayan sanatçımızın da "Bir yandan yönetmenlerin değişen bakış açılarını bir yandan da izleyicinin çeşitliliğini sembolize eden gözler” tasarımı festivalin ruhuyla da uyumlu olmuştur. 

Anadolu’da yasayan farklı kültürlerin bir arada yoğrulduğu büyük bir kültürel mozaik olma özelliği taşıyan Adana, bu rengarenk yapısının içinden çıkan sanatçıları ile Türkiye’nin sanat ve kültür hayatına geçmişten bugüne yön vermektedir. 

Farklılıkların ve farklı bakış açılarının sanatsal üretimdeki zenginliğini Adana’daki şair, yazar, ressam ve sinemacıların kendi alanlarında yarattıkları yeniliklerde görebiliriz. Bu sebeple festivalin en önemli dinamiğinin Adana Halkı’nın, Adana izleyicisinin, olduğunun bilincinde olup Festivalin tüm içeriğini bu yönde kurgulamaya çalıştık.

Adana İzleyici Ödülü nedir?

Hüseyin Orhan-Festivalin en önemli ödüllerinden biri Adana izleyici ödülüdür. Gecen yıl başlattığımız halkın seçtiğini halkla buluşturuyoruz içeriği ile gecen yıl bu ödülü alan filmi festivalimizin ilk yıllarına ev sahipliği yapan Atatürk parkında kurulacak yazlık sinemada gösterimi gerçekleşecek.

Bir zamanlar yazlık sinemalarıyla meşhur olan Adana, eski nostaljik günlere tekrar döndü. Bir meclis toplantısında söylediğiniz gibi sinema salonları 3-5 kişiye gösterim yaparken sizlerin düzenlediği yazlık sinema günlerinde binlerce kişi izliyor. Bunu açar mısınız?

Hüseyin Orhan-Geçmişte neredeyse her mahallesinde bir yazlık sinema bulunan bu özelliği ile bir sinema kenti olarak anılan Adana bu tarihi nostaljik günlerini; 14 ilçenin tamamında iki gezici sinema ile ilçe merkezleri ve köylerinde,  4 merkez ilçede kurulacak 5 yazlık sinemada ve 30 Mahalle 30 film gösterimi ile tekrar yaşayacak. Yoğun ilgi gören bu çalışmaları başlatmış bulunuyoruz.

Çukurova Altın Koza Film Akademisi yine devam edecek mi?

Hüseyin Orhan-Geçen yıl başlattığımız ‘’Çukurova Altın Koza Film Akademisi’’ kapsamında bu yıl da usta oyuncular, yönetmenler ve akademisyenlerden oluşan geniş bir kadroyla, Türkiye’nin dört bir yanında yer alan üniversitelerin iletişim fakültelerinden davet edilen 100 öğrenciyi panel, söyleşi ve atölyeler vasıtasıyla buluşturacağız.

Festivalde bir de sosyal sorumluluk projesi de yer alacak galiba?

Hüseyin Orhan- Festivalimizde, Bir Altın Koza efsanesi olan Altın Palmiye ödüllü Yılmaz Güney için, ‘’Bence o, müthiş bir sinematik dehaya sahipti. Çok basit bir filmde bile harika fikirleri vardı. Bir de bence insan doğasının şaşırtan yanlarının da çok farkındaydı’’ diyen, Altın Palmiye ödülünü 2. Kez ülkemize kazandıran yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ı yine 76. Cannes Film Festivali’nden ‘’En İyi Kadın Oyuncu’’ ödülü ile dönen filmi ‘’Kuru Otlar Üstüne’’nin Türkiye Prömiyeri ile filmin başrol oyuncuları Merve Dizdar, Deniz Celiloğlu ve Musab Ekici’yi birlikte ağırlayacağız.

Festival kapsamında tek ücretli etkinlik olan ‘’Kuru Otlar Üstüne’’nin Prömiyer gösteriminden elde edilecek gelir doğrudan İhtiyaç Haritası’na aktarılacak ve afet bölgesi Hatay’da ter alan konteyner kent alanlarında, çocuklara ve gençlere yönelik kalıcı mekanlar kurularak çeşitli eğitim ve etkinlikler gerçekleştirilecek.

Son olarak festivalle ilgili Adanalılara bir mesajınız var mı?

Hüseyin Orhan-Festivalimize ev sahipliğini yapacak olan ve seçildiği günden bugüne sanatsal ve kültürel etkinliklere verdiği destek ile öne çıkan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Zeydan Karalar’ın da belirttiği gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında festivalin 30.sunu gerçekleştirmekten büyük onur duyuyoruz. Tüm sanat ve sinemaseverleri, Adana Halkını bu heyecanı bizlerle paylaşmaları için 18-24 Eylül’de şehrin dört bir yanında kurulan açık hava sinemaları ve festival alanlarına bekliyoruz. (haber Merkezi)