Eğitimcilerden siyah öfke
>> ALİ BOZ/ŞEYDA TURAÇLAR
BİNLERCE EĞİTİMCİ BULUŞTU
Şiddete karşı yasal düzenleme istediklerini belirten Mehmet Sezer Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı, Hatice Hazar Eğitim-İş 1 Nolu Şube Başkanı, Sema Akgün Eğitim-İş 2 Nolu Şube Başkanı, Fatih Toprak Eğitim-Sen Şube Başkanı, Ergun Ayyıldız Hürriyetçi Eğitim-Sen Şube Başkanı ve Fırat Aksu Eğitim Gücü Sen İl Temsilcisi, üyeleriyle birlikte İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptılar. Sendika başkanları meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı dilediklerini belirttiler.
“SESİMİZE KULAK VERİLMEDİ”
Basın açıklamasında eğitimciler adına konuşan Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Mehmet Sezer şunları söyledi. “ Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek; şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak ve mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız. Yıllardır, kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır. “
“YASAL BİR DÜZENLEME YAPILSIN”
Öğretmen, Memur, Hizmetli, Şef, Şube Müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetlediklerini ifade eden Sezer şöyle konuştu. “ Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkimizi en sert şekilde ortaya koyduk. Sendikalar olarak, geçen yıl hayata geçirilen “Öğretmenlik Meslek Kanunu” tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep edip son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği yapılmadı. O gün gereği yapılsaydı belki bugün daha farklı konuşmak mümkün olacaktı. Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için iş bırakma eylemi gerçekleştiriyoruz.”
Sezer açıklamasının sonunda, “ Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemeyi caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis etmek ve yaşam hakkını korumakla görevlidir. Buna ilişkin ihlalleri önleyici ve cezalandırıcı infaz şartlarının oluşturulması hukuk devleti olmanın gereğidir. Bunu burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.” Diye konuştu.
Bu arada Eğitim-İş Adana 1 Nolu Şube başkanı Hatice Hazar da yaptığı konuşmada şunları söyledi.” Değerli meslektaşlarım; Konuşmama Fakir BAYKURT'un" Öğretmen Horlanmaz Dgretmene Saygı duyulur "sözleriyle başlamak istiyorum. Bu erdemden uzak olan yöneticilere sesleniyoruz öğretmenin emeğine, canına, fikrine, haklarına saygı duyacaksınız bunu öğreteceğiz. Bir arada olmanın verdiği güçle, örgütlülüğümüzle, dayanışma bilincimizle, gür sesimizle alanlarda en iyi yaptığımız şeyi yaparak size ders vereceğiz. Ömrünün büyük bölüm üniversite öğrencilerine adamış olan bir meslektaşımızı hayattan koparan ne basit bir öfke krizi, ne faalinin öğrenci olusu, ne de failin uyruğu ile ilgilidir. Bu ülkede görevi başında bir öğretmen öldürüldü. Söz bitti... Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bizleri hedef haline getirenler her fırsat ta emeğimizi küçümseyen, mesleğimizi itibarsızlaştıranlardır. Bugün eğitim emekçilerinin canlarından endişe ederek okula gidiyor olması iste bunların eseridir. Kendimizin ve öğrencimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz. Eğitimde şiddet yasasının acilen çıkartılmasını, özel ya da devlet okulu ayırmaksızın tüm okulların güvenliğinin sağlanmasını istiyoruz.”dedi.