CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Hep beraber Adana’ya kilitlensinler

 

>> SABİT ÖZKESER

 

ADANALI GAZETECİLERİ ÖZEL AĞIRLADI

Türkiye’nin her yerinden 300’e yakın yerel gazetecinin katıldığı 3 gün süren  “Anadolu Buluşmaları Yerel Medya Çalıştayı” sonrasında Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı (ÇGC) Cafer Esendemir ve yönetim kurulu üyeleri ile diğer  Adanalı gazetecileri özel ağırlayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Adana il seçiminin ardından başkanı ve yönetimi ile hep beraber Adana’ya kilitlensinler. Adana’da bugün aldığımız belediye başkanlığının sayısı belli. O sayıyı artırsınlar” dedi. “HALKA GÜVEN VERMEK ZORUNDAYIZ”

CHP Genel Başkan Yardımcısı  Eren Erdem ve önceki dönem İzmir Milletvekili Atilla Sertel’in de hazır bulunduğu Adana ekibinin ziyaretinde  Kılıçdaroğlu,  kongrelerinde bazı yerlerde yaşanan tatsızlıklarla ilgili soruyu da yanıtladı. Arada bir tartışmaların olabileceğine değinen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu bizim partimizin geleneğinde var ama bunlar kırıcı olmaz. Sonuçta halka gideceğiz ve halka güven vermek zorundayız” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, geçen yerel seçimlerde az oy farkı ile kaybettikleri Yüreğir ilçesinde bu kez seçimi muhakkak almaları gerektiğinin de altını çizdi.

“SORUNLAR YUMAĞIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Anadolu’dan basın temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda da konuşan CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  gazeteciliğin özgür olması gerektiğini vurguladı.

Kılıçdaroğlu, “Sorunlar yumağıyla karşı karşıyayız. Doğa harikası bir yerdeyiz. Yanan yerlerin yeşermesi bizim umutlarımızı yeşertti. Bu toplantı geleneksel hale geldi. Başta Marmaris Belediyesi olmak üzere herkese teşekkür ederim. Atilla Sertel’in de büyük emeği var. Can Atalay’ın, Osman Kavala’yı ve diğerlerini ziyaret ettim. Adalet kavramını hepimiz içselleştirirsek. Eğer haklı mücadele veriyorsa, hakkın yanında oluyorsa bana göre medya sorumluluğunu yerine getiriyor. Bizim aykırı fikirlere ihtiyacımız var. Farklı bir gözlem bizim sorunlarımızı çözebilir. Aykırı düşünceden korkmamak gerekir. Bizde farklı yazı diye gazeteciler hapse atılıyor, inşalarımız farklı düşüncelerinden dolayı yargılanıyor. ‘Basın milletin müşterek sesidir’ diyor Mustafa Kemal Atatürk, acaba şuan gerçekten öyle mi. Basın mensupları eleştirmeli ve biz de ona göre eksikleri ve sorunlarımızı çözmeliyiz” dedi.

“BİZDE MEDYANIN BÜYÜK SORUNLARI VAR”

Medya demokrasinin en önemli unsurlarından biri olduğunu dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Bizde medyanın büyük sorunları var. Öyle bir noktaya geldik ki ortalaşamıyoruz. Yolsuzluklar ulusal spor haline geldi. Hangi alana Türkiye’nin sürüklendiğini oturup düşünmemiz lazım. Hepimizin sorumluluğu var. Medyanın da sorumluluğu var. Siyaset kurumunun yanlışlarını, siyasetçinin daha dikkatli konuşmasını sağlamış oluruz. Bu görev medyaya düşer. Medya yasama, yürütme ve yargıyı da denetleyen bir görevi vardı. Dolayısıyla medya çok önemli bir yere sahip. Anayasa’da ‘Basın hürdür sansür edilemez’ deniliyor. Acaba gerçekten öyle mi? Yerel medyanın sorunlarını bana her gittiğim yerde bana anlatıyorlar. Kamu kurum ve kuruluşlarının tasarruf genelgesi çıkardılar. Günlük gazeteye abone olmayacaksınız diye. Böyle bir şey olabilir mi. Tam tersine belediyeler kendileri hakkında ne yazılmış bakabilmeli. Bunun neresi tasarruf. Bunun neresi tasarruf. Bula bula bunu buldunuz. Medyaya düşman olan bir siyasal iktidarı desteklemeyin. Medyaya düşmanlık olur mu” diye konuştu.

“YARGI KARARIYLA YOLSUZLUKLAR ÖRTÜLÜYOR”

“Doğru haberlere erişim yasağı başka bir konu. Haber doğru, herhangi bir şeyi eleştiriyorsunuz. Onlar mahkemeye gidiyor. Erişim yasağı getiriliyor. Yargı kararıyla yolsuzlukların üstü örtülüyor. Etik değerlere aykırı ne varsa ona göre mücadele etmemiz lazım. Parçalanan medya iktidarların işine gelir. Kamu ilanları belli gazetelere veriliyor. Sizlerin vergileriyle ayaktalar, maaşlarını ödüyoruz.  Nasıl oluyor da kamu bankası belli televizyon ve gazeteleri destekler. Bir taraf cezalandırılır, öbür tarafa istedikleri kadar ilan verilir. Bununla ilgili gerekli başvurularımızı yaptık. Tirajına ve reytingine bakın dedik. Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurduk. Kamu Denetçiliği Kurumu, ‘Bizim alanımıza girmiyor’ dedi. Kılıçdaroğlu, daha sonra şöyle devam etti:

“TRT’NİN OBJEKTİF YAYIN YAPMASI LAZIM”

Kamu yayıncısı  TRT, Allah aşkına TRT gerçekten tarafsız yayın yapıyor mu. Onu da şikayet ettik. Bir köşeye attılar. Korkuyorlar. Böyle olmaz. TRT’nin objektif yayın yapması lazım. Onlara 10 saat, diğerlerine 10 dakika.Başka bir konu sendika. Çalışanların haklarının korunmasından yanayım. Sendika olmalı ki haberi yazan patronundan korkmamalı. Sendika arkasında olmalı. Bunu çözmenin yolu sendikalaşma.  Başka bir konu. TV’lerde ücretsiz kamu spotları yayınlanır. Niye ücretsiz. Kamu spotu yayınlıyorsanız, parasını ödeyeceksiniz. Ama kamu spotçuluğu adı altında reklam yapıp parasını ödemiyorlar. Bunun kalkması lazım.  Teyit mekanizmasına da medyanın ihtiyacı var. Ben gazetecilerin bir araya gelip haberi doğrulama merkezi kurmasından yanayım. Baskı karşısında haberin doğru olduğunu teyit edebilmeli, doğruysa destek olmalı. Dolayısıyla gazeteyi ve gazeteciyi korumalı.  İletişim başkanlığının ne işi var. Sahte videolar yayınlayan bir kurum. Ne işi var onun. Basın kartını verecek olan basın mensupları olmalı. Kimin gazeteci olup olmadığına kamu kurumu nasıl bilecek. Basın kartını kamu vermemeli, kamunun da içinde olduğu ağırlığın medya mensupları olduğu bir kurum vermeli.”

“SİZİN KALEMİNİZ GÜÇLÜ OLDUĞU SÜRECE TÜM SORUNLAR ÇÖZÜLÜR”

Medyada en sert ve acımasız eleştirilen genel başkanlardan biri olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu,  “Hiçbir zaman çekinmedim. Ama yalan haber doğru değil. Sırf eleştireceğim diye hakaret asla doğru değil. Bu konuda da medya mensuplarının etik değerlere uyması lazım. Etik değerlere uymayan gazetecileri, bir kurul uyarabilmeli. Kendileri oluşturdukları bir oluşum bunu yapmalı. Eğer devletin yapısında bir çürüme varsa yasama, yürütme, yargı ve medyadan başlıyor. Umudumuz medyada. Çürümeye karşı mücadele olacak olan medyadır. Yargıda, yürütmede çürüme var diyeceksiniz. Paranız varsa bir gün bile hapishanede yatmıyorsunuz.  Basın milletin ortak sesidir. Atatürk ülkeyi kurduğunda çağdaş uygarlık seviyesini aşmasını hedeflemiştir. Bu mücadeleyi yapmak için hangi görüşten olursak olalım. Bu bir insanlık ve hepimizin ortak sorunu bu insanlık sorununda umut olan sizsiniz. Sizin kaleminiz. Sizin kaleminiz güçlü olduğu sürece tüm sorunlar çözülür. Türkiye’nin otoriter rejimlerden kurtarmak için siz umutsunuz. Toplantıyı düzenleyen arkadaşlarıma tekrar teşekkür ederim” dedi.

KARACA, TÜM GAZETECİLERİ BİRLİKTE HAREKET ETMEYE ÇAĞIRDI

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Yılmaz Karaca ise yaptığı konuşmasında tüm gazetecileri birlikte hareket etmeye davet etti. Anadolu basınının bir ya da en çok bir buçuk yıl sonra tamamen bitirileceğini ifade eden TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca özellikle bu tehlikeye karşı birliktelik çağrısı yaparak Anadolu basınının yaşatılmasının gerektiğini söyledi. Çalıştayın ev sahipliğini yapan Marmaris Belediye Başkanı Yılmaz Oktay açılış konuşmasını gerçekleştirerek yerel basına her türlü desteğin verildiğini belirterek, “Her geçen gün daha da derinleşen sorunlarımız mevcut. Bunları bu ve benzeri çalışmalarla aşmaya çalışacağız. Göreve geldiğimizden beri yerel basınımıza elimizden destek vermeye çalışıyoruz. Yerel basından art niyetli olmamaları onun dışında olması gerektiği gibi özgür olmalarını rica ettim. Yeter ki art niyet olmasın her şeyi çözebiliriz. Katılan herkese teşekkür ederim” dedi.CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem de kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Özgür bir basın, özgür bir gazetecilik anlayışı için çalıştıklarının altını çizen eren Erdem: “Bir meslektaşınız olarak buradayım. Sizin sıkıntılarınızı yaşamış biri olarak burada bulunuyorum. Bu toplantı piramidin en altında en önemli ayağını oluşturuyor. Katılanlara ve ev sahibi Marmaris Belediyesine de teşekkür ederim. Sizlerin özgürce gazetecilik yapabileceği, sorunlarınızın çözüldüğü ortamı oluşturmak için çalışacağız” diye konuştu.