Akça:“Halkımızın bayram yapması hayal”

 

Akça, “Bırakın kurban kesmeyi, evine şeker dahi alamayan anne-babalar hangi şartlarda bayram yapıp çocuklarına harçlık verebilecekler. Gün geçtikçe yaşanmaz olan hayat şartları, çocukların bayramlık giysi giyme, harçlık alıp eğlenme şanslarını da ellerinden aldı. Bayramda et yeme şansları da bitti. Kaç şanslı kişinin komşusu kurban kesebilecek de onlara da pay düşecek. Siyasetin ve siyasetçinin görevi; halkını açlık ve yoksulluktan kurtarmaktır. Refah içinde yaşayacağı şartları milletine sunmaktır. İYİ Parti ve Genel Başkanımız Meral Akşener’in sözüdür ki; milletimizi refaha kavuşturacak ve derin yoksulluktan kurtaracağız” diye konuştu.

İYİ Parti Adana İl Başkan Yardımcısı ve Kadın Politikaları Başkanı Çiğdem Akça, daha sonra şöyle devam etti:

“Derin yoksulluk ağı kurucusu Hacer Foggo'nun gerçek gündem'deki köşesinde Derin Yoksulluk tanımını okudum ve sizlerle, paylaşmak istedim. O kadar tanıdık ki; Ali, Ferit, inşaat içsisi, üniversite öğrencisi ve oto tamircisi çocuklar…Hacer Foggo “Derin yoksulluk, “fabrikadan çıkardılar 3 aylık maaşım da içeride kaldı” diyen Ali, “çekçeğimi aldılar, gizli gizli çuvalla kağıt topluyorum” diyen Ferit, harçlığını çıkarmak için mevsimlik işçi olarak gittiği yerde sele kapılan üniversite öğrencisi, kaldığı konteyner de yanarak hayatını kaybeden inşaat işçileridir. Derin yoksulluk, oto tamir ustaları tarafından kayışla, hortumla dövülen çocuklardır ve oto tamir ustasını şikâyet edemeyen ve ekmek kapısı olarak gören ailenin “aç” kalma korkusudur. Sosyal yardım merkezlerinde, belediye kapısında, İŞKUR kapısında, erzak, kömür kuyruğunda, pazarda kalan sebzeleri almak için akşam saatini beklemektir, derin yoksulluk. Çocuğunun eşinin, hastalanma ihtimaline karşı ya da zor için kapı önüne hurda yığmaktır. Elektriğini kestiklerinde tutuklanma korkusu ile yaşamaktır. Bir milletvekili, kaymakam, vali geldiğinde iki büklüm hazır olda beklemektir. Derin yoksulluk yaşayanlar temel haklarına erişmek için insan onuruna uygun olmayan bir sistem içinde sıkışıp kalırlar. Herkesin ulaşım hakkı vardır ama cebinizde 3 lira minibüs parası yoksa saatlerce yürürsünüz. Kimse sizi fark etmez, eğer şanslıysanız yolunuz üzerinde bir bank varsa dinlene dinlene yürürsünüz gideceğiniz yere. Kimse sizi görmez…
Okuma yazma bilmezsiniz ama her okula gittiğinizde çocuğunuzun ödevleriyle ilgilenmediğiniz için küçük düşürülürsünüz.”

Akça,  “Haklarınızı bilmeniz için okuma yazma bilmeniz şart oysa.Derin yoksulluk yaşayanlar günlük adaletsizlik içinde her gün ama her gün bu deneyimlerini içselleştirdiklerinde, özgüvenlerini de kaybederler, ebeveynler acı çeker, çocuklar acı çeker ve sonunda birbirlerinin acılarını tetiklerler. Her seçimde ellerinde reçete ile geldiklerini, onları dinlemediklerini, biraz dertlerini anlatmaya başladıklarında siyasetçilerin savunmaya geçtiklerinden söz ederler. Dinlemek en önemli derstir. Gerçekten dinlediğinizde birlikte çalışmaya başlarsınız ve o reçeteyi de birlikte yazarsınız.Dinlemeye başladığınızda, yoksulluk içindeki insanlar başlarına gelen haksızlıklarını anlattıklarında adalete özlemlerini hissedersiniz. Sokakta, medyada, okulda, çalıştıkları işlerle ilgili, küçümsenip hor görüldüklerini anlatmaya başladıklarında eşitlikten, kamu kapılarında, beklerken başlarına gelenleri anlattıklarında özgürlük ‘ten söz istediklerini anlarsınız. işte bütün bu nedenlerle “yoksulluk sadece bir gelir meselesi değil, aynı zamanda onurlu bir hayat sürebilme meselesidir. Dayanışmada, hayırseverlik ya da kendini rahatlatma değil temel haklar ve eşitlik için bir adım atmaktır."ekmek bulabiliyorsa aç değildir" deme cüreti gösteren hasbelkader vekiller... seyirci olmaktan keyif alan karnı tok, sırtı pek, tuzu kuru sefiller... alkış tutup destekleyen, nemalanan, sözde medya mensubu yalaka reziller...bir yanda da bu ayıba ve hayasızlığa maruz asiller...” dedi.

İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı ve Kadın Politikaları Başkanı Çiğdem Akça; “İYİ Parti seçmenini velinimet olarak gören bir parti olarak, önce memleketim, sonra partim, sonra ben diyebilenlerin partisidir. Canı gönülden inanıyoruz ki memleketin derdini bilen İYİ Parti dermanını da bilmektedir.Ne kadar buruk ve yokluk içinde olsa da tüm İslam Aleminin Kurban Bayramını kutluyor ve diyoruz ki;  az kaldı, millet bizi çağırıyor” diye konuştu.