Çığlığına destek çığ gibi

Gündem 19.04.2024 - 10:47, Güncelleme: 20.04.2024 - 12:37 4159 kez okundu.
 

Çığlığına destek çığ gibi

Sosyal medya hesabından 4 gün önce “Ben ve kardeşlerim yıllarca taciz ve tecavüz edildik. İlk başta 26 yıl ceza aldı tacizci ama sonrasında delil yetersizliğinden Yargıtay kararı bozdu. Şimdi elini kolunu sallaya sallaya geziyor. Lütfen yardım edin!!!” diyen T.Y’nin çığlığını sadece Adana değil, ülkenin birçok yerinden kişi ve kuruluşlar duyarak, destek verdi…
  >> SABİT ÖZKESER   “BENİM VE KARDEŞLERİMİN   CANI YANDI, BAŞKASININ YANMASIN” İki kız kardeşiyle birlikte yıllarca H.İ. kişi tarafından istismara uğradığını  anlatan T.Y., “Bu kişiye verilen cezanın 4 yıl sonra cezaevinden yattıktan sonra Yargıtay tarafından beraat kararı çıktı. Karara itiraz ediyoruz ve bu kişinin yeniden yargılanması için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Çünkü; benimle birlikte kardeşlerimin canı yandı, başkasının yanmasın. Bu konuda mücadelemi de sonuna kadar sürdüreceğim. Adalete kesinlikle güveniyorum ve sağlanmasını istiyorum. Yıllardır yaşadıklarımız kabus gibi. Özellikle bu kişi cezaevinden çıktığı günden beri sürekli başa sarıp duruyoruz” dedi. “İNSAN DİYEMEYECEĞİM BU KİŞİNİN ÇEVRESİNDE BULUNAN TÜM ÇOCUKLAR TEHLİKEDE”   Sosyal medya olmak üzere ulusal ve yerel gazeteler aracılığıyla  adaletin sağlanmasını isteyen T.Y., Çukurova Press’i de ziyaret ederek, kendisi ve kardeşlerinin başına gelen mide bulandıran olayla ilgili yaşanılanları anlattı. İnsan diyemeyeceğim bu kişinin yanından, yamacından geçen kız-erkek fark etmeksizin tüm çocukların tehlikede olduğuna vurgu yapan 23 yaşındaki üniversite son sınıf öğrencisi 23 yaşındaki T.Y., “Yargıtay’ın verdiği kararın duyulmasının ardından bize Türkiye’nin her yerinden çok büyük destek gelerek yanımızda olduğunu söylediler” diye konuştu. “AİLEMİZDEN HERKESİN PSİKOLOJİSİ BOZULDU” Yaşanılan istismar dolayısıyla Adana’dan ailece ayrılmak durumunda kaldıklarına dikkat çeken T.Y., ailede herkesin psikolojisinin bozulduğunu söylüyor. Kendisiyle birlikte ç ocuk yaşlarda yıllardır istismara uğrayan kardeşlerden birinin lise son sınıf, diğerinin ise 7. sınıf öğrencisi olduğunu ifade eden T.Y., “7 yaşından 15 yaşına kadar istismar yaşadım. Daha sonra kardeşlerim de aynı şekilde o iğrenç olayları yaşadı. Korktuğum için bu kişi hakkında  yıllarca hep sustum ama şimdi susmayacağım ve bu kişinin gereken cezayı alması için mücadelemi sürdüreceğim” dedi. “YAŞADIĞIMIZ OLAYLARDAN DOLAYI SOSYAL HİZMETLER BÖLÜMÜ OKUYORUM” Başlarına gelen bu olaylardan sonra üniversitede Sosyal Hizmetler Bölümü’nü özellikle seçtiğini anlatan  T.Y., “Şu anda Uşak Üniversitesi’nde Sosyal Hizmetler 4. Sınıf öğrencisiyim ve staj dönemindeyim. Benim sesimi duyan ilk kişi de Adana Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Gökboğa oldu. Kendisiyle yüz yüze görüştüm. Bana, kardeşlerime ve aileme profesyonel şekilde destek vereceklerini söyledi.  Özellikle de psikolojik açıdan. Buna gerçekten  uzun zamandır çok ihtiyacımız var. İhtiyaç durumunda avukat desteği de vereceklerini kaydetti. Ankara’dan da beni aradılar ve bizzat görüştük. Her konuda yanımızda olduklarını vurguladılar. Bu arada dosya takibini de gerçekleştireceklerini ve kardeşlerim için sağlık hizmetleri de sunacaklarını bildirdiler” diye konuştu. “ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURARAK YENİDEN YARGILANMASINI İSTEYECEĞİZ” Bu olayın 8 yıl önce yaşandığını ve suçladıkları H.İ.’nin 26 yıl hapis cezası almasına karşın 4 yıl yattıktan sonra beraat ettiğini ifade eden T.Y., “Yargıtay’ın bu kararına itiraz edeceğiz ve Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak bu kişinin yeniden yargılanmasını istiyoruz. Amacım; benim, kardeşlerimin canını yakan bu kişi, başkalarının da canını yakmasın. Bu konuda haksızlığa uğradığımızı düşünüyorum. Delil yetersizliği denilen şey kesinlikle benim aklımın, hayalimin almadığı şeyler. Defalarca ifadelerimiz alındı ve bunlar rapor şeklinde mahkemeye iletildi. Bunların hepsi vardı. Bu kişi zaten ilk mahkemede 26 yıl hapis cezası aldı. Bu kişi 4 yıl yattıktan sonra cezaevinden çıktı” dedi.  T.Y., daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “BEN İLK DEFA KENDİMİ BU KİŞİ 4 YIL CEZAEVİNDE YATTIĞI SÜRECE ÖZGÜR HİSSETTİM” “Bu kişi cezaevinden çıktıktan sonra biz tamamen başa döndük. Ben ilk defa kendimi bu kişi 4 yıl yattığı sürece özgür hissettim. Benim ailem 4 yıl boyunca rahat nefes alabildi.  4. yılın sonunda her şey başa sardı. Tamamen korku ve endişe içerisindeyiz.  Bu kişi bize herhangi bir şey demiyor ama onun şu anda dışarıda olması tepkimizi çekiyor. Herhangi bir söz etmedi ama belirttiği takdirde bunun bir yaptırımın olacağını biliyor. Çünkü; karşıdaki kişi suçlu.Ben sosyal medya hesabından sesimi duyurduktan sonra birkaç mesaj aldım. Sosyal medya  aracılığıyla gelen O gönderileri sil veya çok çirkin ithamlarda bulunan mesajlar var. Elimde bu mesajlar bulunuyor.Şu anda kendisinden olmasa da dolaylı yollardan bana tehditler geliyor. Bu olayın da araştırılmasını istiyorum. Başkası da olabilir onlar da olabilir. Ağza alınmayacak küfürler.Yeni oldu bu tehditler. Bizi de korkutan durum buydu. Bir gün karşımıza çıkar diye. Benim istediğim şu ; ben bir istismar mağduruyum. Benim kardeşimin biri istismar biri de tecavüz mağdurudur. Bunu yapan bir adam biz yakınındaydık ve çocukları hedef  alan bir adam. Biz bunlara PEDOFİLİ diyoruz . Biz bunlara daha çok canavar, şeytan diye hitap edebiliyorum. İsmiyle ben hitap etmek istemem mesela kendisine..Çünkü ben onu bir insan olarak görmüyorum. Tamamen bir canavar düşünün, bir evin içerisine giriyor, girdiği evde çocuklar var. Mesela ben 2008 yılında 7 yaşında iken istismarı yaşıyorum bunu. Şu an 23 yaşındayım. Yıllarca bu durum devam ediyor 2017 yılına kadar. Yani 14-15 yaşına kadar aralık olarak  bulduğu her fırsatta, bulduğu her saniyeyi değerlendiren bir canavar ve şeytan ile karşılaştım. Daha sonra küçük kardeşlerimle  bu olaylar devam ediyor.Bizim yaşadığımız olayların aynısını başka kişilerin de yaşadığını öğrendim. “ “ÇOCUKLARI İSTİSMAR EDENLERİN CEZASIZ KALMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ” Adana Kadın Platformu üyeleri  “Çocukları istismar edenlerin cezasız kalmasına izin vermeyeceğiz” diyerek eylem yaptı. Platform adına açıklama yapan Zeliha Korkmaz, kadınların ve çocukların kazanılmış haklarının her gün yeniden tartışmaya açıldığını hatırlatarak “Bizler bu cinsel istismarcıyı bırakan zihniyeti çok iyi biliyoruz; bunlar bir kereden bir şey olmaz diyerek çocuk istismarcılarını aramıza salanlardır. Biliyoruz ki; sorumlular yalnızca suçu işleyenler değildir. Cezasızlık politikaları ile çocukların ve kadınların yaşamlarını güvencesizleştiren erkek adalettir. ‘Rızası var, çocuk isterse kendisini istismar edenle evlenebilir’ diyen iktidar yetkilileridir” dedi. Çocukların her türlü suçtan korunmasının devletin ve toplumun yükümlülüğü olduğunu dile getiren Korkmaz,  “Verilen bu hukuksuz kararı tanımıyoruz. Başta çocuk hakları sözleşmesi ve çocuğu cinsel istismardan korumaya yönelik yasalar uygulanmalı. Çocuk istismarcısı H.İ. derhal tutuklansın. Üç kız kardeşi de sizin adaletinize bırakmayacağız. Davanın takipçisi olacağız” diye konuştu.  “CİNSEL TACİZ OLAYINDA GELİNEN NOKTA KABUL EDİLEMEZ”   Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği (ÇKHD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Aile Danışmanı Çiğdem Akça yaptığı yazılı açıklamayla, Adana Kozan ilçesinde yaşayan T. Y.  ve 2 kız kardeşine  H.İ. tarafından yıllarca sistematik olarak uygulanan cinsel taciz olayında gelinen noktanın kabul edilemez olduğunu belirtti. Akça, şöyle devam etti:   Akça” Toplum içinde özellikle akraba, komşu veya arkadaş olarak yakınlarında olan ve korunma gereği duymadıkları erkekler tarafından cinsel tacize uğrayan pek çok çocuk var. Bu çocuklar korku ve utanç içinde yaşadıklarını kimseye anlatamıyorlar. Tacizi uygulayan kişi veya kişiler tarafından yıllarca bu istismara maruz kalıyorlar. Ruh sağlığı bozulan bu çocuklarımız hayat boyu mutsuz olabiliyorlar. Çocuğun uzmanlar eşliğinde alınan ifadesi en büyük delildir. Bu davada alınmış mahkûmiyet kararının Yargıtay tarafından bozularak sanığın serbest bırakılması toplum vicdanını yaralamıştır. 8 yıl süren taciz ve istismar cezasız kalmıştır. Yaşadıkları bu travma nedeniyle bu çocukların hayatı bir daha asla eskisi gibi olamayacaktır.  Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede mağdur 3 kız kardeşin ifadelerine dayanarak sanığın 'çocuğun cinsel istismarı', 'sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından sanık yargılandı. Adana 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ara duruşmaların ardından 2019'un mart ayında görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, sanığa 26 yıl hapis cezası verdi. Ancak itiraz neticesinde, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi, sanık H.İ.'nin, toplanan deliller göz önüne alındığında 'çocuğun cinsel istismarı', 'sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarını işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraat verilmesini talep ederek kararı bozdu. Bunun üzerine ilk cezayı veren mahkeme, H.İ'nin beraatine hükmetti. Mağdur kız kardeşler ise avukatları aracılığıyla karara itiraz etti. Yaklaşık 2 yıldır Yargıtay'dan gelecek yeni kararı bekleyen kız kardeşler, H.İ'nin hak ettiği cezayı almasını istiyor.” Dava emsal teşkil etmeli ve sanık cezasını çekmelidir.B iz Sivil Toplum kuruluşları olarak çocuklarımızın yanındayız. Çocuk İstismarında Toplumsal hoşgörü asla mümkün olamaz.”      
Sosyal medya hesabından 4 gün önce “Ben ve kardeşlerim yıllarca taciz ve tecavüz edildik. İlk başta 26 yıl ceza aldı tacizci ama sonrasında delil yetersizliğinden Yargıtay kararı bozdu. Şimdi elini kolunu sallaya sallaya geziyor. Lütfen yardım edin!!!” diyen T.Y’nin çığlığını sadece Adana değil, ülkenin birçok yerinden kişi ve kuruluşlar duyarak, destek verdi…

 

>> SABİT ÖZKESER

 

“BENİM VE KARDEŞLERİMİN

 

CANI YANDI, BAŞKASININ YANMASIN”

İki kız kardeşiyle birlikte yıllarca H.İ. kişi tarafından istismara uğradığını  anlatan T.Y., “Bu kişiye verilen cezanın 4 yıl sonra cezaevinden yattıktan sonra Yargıtay tarafından beraat kararı çıktı. Karara itiraz ediyoruz ve bu kişinin yeniden yargılanması için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Çünkü; benimle birlikte kardeşlerimin canı yandı, başkasının yanmasın. Bu konuda mücadelemi de sonuna kadar sürdüreceğim. Adalete kesinlikle güveniyorum ve sağlanmasını istiyorum. Yıllardır yaşadıklarımız kabus gibi. Özellikle bu kişi cezaevinden çıktığı günden beri sürekli başa sarıp duruyoruz” dedi.

“İNSAN DİYEMEYECEĞİM BU KİŞİNİN ÇEVRESİNDE

BULUNAN TÜM ÇOCUKLAR TEHLİKEDE”

 

Sosyal medya olmak üzere ulusal ve yerel gazeteler aracılığıyla  adaletin sağlanmasını isteyen T.Y., Çukurova Press’i de ziyaret ederek, kendisi ve kardeşlerinin başına gelen mide bulandıran olayla ilgili yaşanılanları anlattı. İnsan diyemeyeceğim bu kişinin yanından, yamacından geçen kız-erkek fark etmeksizin tüm çocukların tehlikede olduğuna vurgu yapan 23 yaşındaki üniversite son sınıf öğrencisi 23 yaşındaki T.Y., “Yargıtay’ın verdiği kararın duyulmasının ardından bize Türkiye’nin her yerinden çok büyük destek gelerek yanımızda olduğunu söylediler” diye konuştu.

“AİLEMİZDEN HERKESİN

PSİKOLOJİSİ BOZULDU”

Yaşanılan istismar dolayısıyla Adana’dan ailece ayrılmak durumunda kaldıklarına dikkat çeken T.Y., ailede herkesin psikolojisinin bozulduğunu söylüyor. Kendisiyle birlikte ç ocuk yaşlarda yıllardır istismara uğrayan kardeşlerden birinin lise son sınıf, diğerinin ise 7. sınıf öğrencisi olduğunu ifade eden T.Y., “7 yaşından 15 yaşına kadar istismar yaşadım. Daha sonra kardeşlerim de aynı şekilde o iğrenç olayları yaşadı. Korktuğum için bu kişi hakkında  yıllarca hep sustum ama şimdi susmayacağım ve bu kişinin gereken cezayı alması için mücadelemi sürdüreceğim” dedi.

“YAŞADIĞIMIZ OLAYLARDAN DOLAYI

SOSYAL HİZMETLER BÖLÜMÜ OKUYORUM”

Başlarına gelen bu olaylardan sonra üniversitede Sosyal Hizmetler Bölümü’nü özellikle seçtiğini anlatan  T.Y., “Şu anda Uşak Üniversitesi’nde Sosyal Hizmetler 4. Sınıf öğrencisiyim ve staj dönemindeyim. Benim sesimi duyan ilk kişi de Adana Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Gökboğa oldu. Kendisiyle yüz yüze görüştüm. Bana, kardeşlerime ve aileme profesyonel şekilde destek vereceklerini söyledi.  Özellikle de psikolojik açıdan. Buna gerçekten  uzun zamandır çok ihtiyacımız var. İhtiyaç durumunda avukat desteği de vereceklerini kaydetti. Ankara’dan da beni aradılar ve bizzat görüştük. Her konuda yanımızda olduklarını vurguladılar. Bu arada dosya takibini de gerçekleştireceklerini ve kardeşlerim için sağlık hizmetleri de sunacaklarını bildirdiler” diye konuştu.

“ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURARAK

YENİDEN YARGILANMASINI İSTEYECEĞİZ”

Bu olayın 8 yıl önce yaşandığını ve suçladıkları H.İ.’nin 26 yıl hapis cezası almasına karşın 4 yıl yattıktan sonra beraat ettiğini ifade eden T.Y., “Yargıtay’ın bu kararına itiraz edeceğiz ve Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak bu kişinin yeniden yargılanmasını istiyoruz. Amacım; benim, kardeşlerimin canını yakan bu kişi, başkalarının da canını yakmasın. Bu konuda haksızlığa uğradığımızı düşünüyorum. Delil yetersizliği denilen şey kesinlikle benim aklımın, hayalimin almadığı şeyler. Defalarca ifadelerimiz alındı ve bunlar rapor şeklinde mahkemeye iletildi. Bunların hepsi vardı. Bu kişi zaten ilk mahkemede 26 yıl hapis cezası aldı. Bu kişi 4 yıl yattıktan sonra cezaevinden çıktı” dedi.  T.Y., daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

“BEN İLK DEFA KENDİMİ BU KİŞİ 4 YIL

CEZAEVİNDE YATTIĞI SÜRECE ÖZGÜR HİSSETTİM

“Bu kişi cezaevinden çıktıktan sonra biz tamamen başa döndük. Ben ilk defa kendimi bu kişi 4 yıl yattığı sürece özgür hissettim. Benim ailem 4 yıl boyunca rahat nefes alabildi.  4. yılın sonunda her şey başa sardı. Tamamen korku ve endişe içerisindeyiz.  Bu kişi bize herhangi bir şey demiyor ama onun şu anda dışarıda olması tepkimizi çekiyor. Herhangi bir söz etmedi ama belirttiği takdirde bunun bir yaptırımın olacağını biliyor. Çünkü; karşıdaki kişi suçlu.Ben sosyal medya hesabından sesimi duyurduktan sonra birkaç mesaj aldım. Sosyal medya  aracılığıyla gelen O gönderileri sil veya çok çirkin ithamlarda bulunan mesajlar var. Elimde bu mesajlar bulunuyor.Şu anda kendisinden olmasa da dolaylı yollardan bana tehditler geliyor. Bu olayın da araştırılmasını istiyorum. Başkası da olabilir onlar da olabilir. Ağza alınmayacak küfürler.Yeni oldu bu tehditler. Bizi de korkutan durum buydu. Bir gün karşımıza çıkar diye. Benim istediğim şu ; ben bir istismar mağduruyum. Benim kardeşimin biri istismar biri de tecavüz mağdurudur. Bunu yapan bir adam biz yakınındaydık ve çocukları hedef  alan bir adam. Biz bunlara PEDOFİLİ diyoruz . Biz bunlara daha çok canavar, şeytan diye hitap edebiliyorum. İsmiyle ben hitap etmek istemem mesela kendisine..Çünkü ben onu bir insan olarak görmüyorum. Tamamen bir canavar düşünün, bir evin içerisine giriyor, girdiği evde çocuklar var. Mesela ben 2008 yılında 7 yaşında iken istismarı yaşıyorum bunu. Şu an 23 yaşındayım. Yıllarca bu durum devam ediyor 2017 yılına kadar. Yani 14-15 yaşına kadar aralık olarak  bulduğu her fırsatta, bulduğu her saniyeyi değerlendiren bir canavar ve şeytan ile karşılaştım. Daha sonra küçük kardeşlerimle  bu olaylar devam ediyor.Bizim yaşadığımız olayların aynısını başka kişilerin de yaşadığını öğrendim. “

“ÇOCUKLARI İSTİSMAR EDENLERİN

CEZASIZ KALMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Adana Kadın Platformu üyeleri  “Çocukları istismar edenlerin cezasız kalmasına izin vermeyeceğiz” diyerek eylem yaptı. Platform adına açıklama yapan Zeliha Korkmaz, kadınların ve çocukların kazanılmış haklarının her gün yeniden tartışmaya açıldığını hatırlatarak “Bizler bu cinsel istismarcıyı bırakan zihniyeti çok iyi biliyoruz; bunlar bir kereden bir şey olmaz diyerek çocuk istismarcılarını aramıza salanlardır. Biliyoruz ki; sorumlular yalnızca suçu işleyenler değildir. Cezasızlık politikaları ile çocukların ve kadınların yaşamlarını güvencesizleştiren erkek adalettir. ‘Rızası var, çocuk isterse kendisini istismar edenle evlenebilir’ diyen iktidar yetkilileridir” dedi. Çocukların her türlü suçtan korunmasının devletin ve toplumun yükümlülüğü olduğunu dile getiren Korkmaz,  “Verilen bu hukuksuz kararı tanımıyoruz. Başta çocuk hakları sözleşmesi ve çocuğu cinsel istismardan korumaya yönelik yasalar uygulanmalı. Çocuk istismarcısı H.İ. derhal tutuklansın. Üç kız kardeşi de sizin adaletinize bırakmayacağız. Davanın takipçisi olacağız” diye konuştu. 

“CİNSEL TACİZ OLAYINDA

GELİNEN NOKTA KABUL EDİLEMEZ”

 

Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği (ÇKHD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Aile Danışmanı Çiğdem Akça yaptığı yazılı açıklamayla, Adana Kozan ilçesinde yaşayan T. Y.  ve 2 kız kardeşine  H.İ. tarafından yıllarca sistematik olarak uygulanan cinsel taciz olayında gelinen noktanın kabul edilemez olduğunu belirtti. Akça, şöyle devam etti:

 

Akça” Toplum içinde özellikle akraba, komşu veya arkadaş olarak yakınlarında olan ve korunma gereği duymadıkları erkekler tarafından cinsel tacize uğrayan pek çok çocuk var. Bu çocuklar korku ve utanç içinde yaşadıklarını kimseye anlatamıyorlar. Tacizi uygulayan kişi veya kişiler tarafından yıllarca bu istismara maruz kalıyorlar. Ruh sağlığı bozulan bu çocuklarımız hayat boyu mutsuz olabiliyorlar. Çocuğun uzmanlar eşliğinde alınan ifadesi en büyük delildir. Bu davada alınmış mahkûmiyet kararının Yargıtay tarafından bozularak sanığın serbest bırakılması toplum vicdanını yaralamıştır. 8 yıl süren taciz ve istismar cezasız kalmıştır. Yaşadıkları bu travma nedeniyle bu çocukların hayatı bir daha asla eskisi gibi olamayacaktır.  Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede mağdur 3 kız kardeşin ifadelerine dayanarak sanığın 'çocuğun cinsel istismarı', 'sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından sanık yargılandı.

Adana 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ara duruşmaların ardından 2019'un mart ayında görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, sanığa 26 yıl hapis cezası verdi. Ancak itiraz neticesinde, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi, sanık H.İ.'nin, toplanan deliller göz önüne alındığında 'çocuğun cinsel istismarı', 'sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarını işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraat verilmesini talep ederek kararı bozdu. Bunun üzerine ilk cezayı veren mahkeme, H.İ'nin beraatine hükmetti. Mağdur kız kardeşler ise avukatları aracılığıyla karara itiraz etti. Yaklaşık 2 yıldır Yargıtay'dan gelecek yeni kararı bekleyen kız kardeşler, H.İ'nin hak ettiği cezayı almasını istiyor.” Dava emsal teşkil etmeli ve sanık cezasını çekmelidir.B iz Sivil Toplum kuruluşları olarak çocuklarımızın yanındayız. Çocuk İstismarında Toplumsal hoşgörü asla mümkün olamaz.”

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.